14.02.2016
İslâm dîni, Allah'ın, son peygamberi Hazret-i Muhammed sallallahü aleyhi ve sellem vasıtasıyla bütün insanlara gönderdiği en son ve en mükemmel dindir. İslâm dinini kabul eden bahtiyar kimseye müslim (müslüman), kabûl etmeyen bedbaht kimseye de kâfir denir.
İslam, bütün dinlerin ismidir. İslam evvela ilk peygamber olan babamız Âdem aleyhisselama gönderilmiştir. Hazret-i Âdem'den sonra, zamanın ilerlemesiyle bazı insanlar nefislerine, kötü arkadaşlarına ve şeytana uyarak islam dininden uzaklaşmış, birtakım bâtıl ve yanlış inançlara saplanmışlardır. Böylece bâtıl dinler ortaya çıkmıştır. İnsanlar hak din olan İslam’dan uzaklaşıp bâtıla saplandıkça, Cenâb-ı Hak onlara peygamberler vasıtasıyla islamın yeni versiyonlarını göndermiştir.
1432 sene önce de en son peygamberi Muhammed aleyhisselamı göndermiş ve böylece İslam son ve mükemmel halini almıştır. Hazret-i Âdem ve ardınca gelen peygamberler İslamın ilk versiyonlarını, Hazret-i Muhammed sallallahü aleyhi ve sellem ise en son ve en mükkemmel versiyonunu tebliğ etmiştir. İnsanlığın son dini, tevhid dini olan İslâm dinidir.
İslâm'ın gelmesiyle, yahudîlik ve hıristiyanlık gibi diğer bütün dinlerin hükmü sona ermiştir. Artık muteber ve geçerli olan tek din, İslâm dinidir. İslamın haricinde hiçbir geçerli din yoktur. Bu, tıpkı, yeni bir kanun çıkınca, eski kanunun hükmünün yürürlükten kalkması gibidir. Allahü teâlâ şöyle buyuruyor:
"Bugün sizin dîninizi sizin için kemâle erdirdim. Sizin üzerinizdeki nimetimi (lütuflarımı) tamamladım ve size din olarak İslâm'ı seçtim (yalnız İslâm'dan razı ve ondan hoşnûd oldum.)" (Mâide 3)
"Kim, İslâm'dan başka bir din ararsa, bilsin ki; kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır." (Âl-i İmran 85)
İslâm dinini diğer bütün dinlerden üstün kılan birçok özellikleri vardır. Onlardan birkaçı şunlardır:
1- Eski dinler, yalnızca belli bir zamana ve belli bir bölgenin insanına hitap ediyorlardı. İslâm ise, topyekûn bütün insanlığa seslenmektedir. İslam dininin daveti umumî ve mesajı cihanşümuldür. Âyet-i kerimelerde buyuruldu ki:
"Ey Muhammed! Biz seni bütün insanlara yalnızca müjdeci ve korkutucu olarak gönderdik." (Sebe 28)
"Ey Muhammed! De ki: 'Ey insanlar, ben Allah'ın hepiniz için gönderdiği Peygamberiyim." (A'raf 158
2- Eski dinler, sadece kendi zamanlarının insanlarını muhatab almışlardı. İslâm dini ise, 1430 küsur yıl evvelki dünyanın insanından, bugünün ve yarının modern insanına kadar gelip geçen bütün insanlığa hitab edebilme özelliğinde olan bir dindir. İslam dininin hiç bir hükmü tazeliğini, geçerliliğini, tuturlılığını, insanlığa en faydalı olma özelliğini kaybetmemiştir. Bu bakımdan, kıyamete kadar hükmü bâki ve geçerlidir.
3- Diğer dinler tamamı tahrif edildiği halde, İslâm, hâlâ ilk günkü tazelik ve saflığı ile, bozulmadan durmaktadır.
4- İslamiyet kolaylıklar dinidir. İslam'da insanlara yapamayacakları veya yaparken zorluk çekecekleri işler yüklenmemiştir.
5- İslam dini, insanın “ben nereden geliyorum, nereye gideceğim, niçin yaratıldım, girdiğim bu hayat yolu beni nasıl bir sonuca ulaştıracak” gibi sorulara en iyi ve en tatmin edici cevabı verir. Bunun için gerçek mümin daima sakin ve huzurludur.
6. İslam dini, insanlığın maddeten ve mânen ilerlemesine, gerçek insanlık mertebesine ulaşmasına yardımcı olur. Hiçbir okul ve mektep okumamış hakiki bir mümin, birkaç tane üniversite bitirmiş bir insandan daha huzurlu, daha madeni ve daha insanidir.
7. İslam dini getirdiği helal-haram sistemiyle, cemiyet hayatını düzenlemiş ve disipline etmiştir. Bu sistem, insandan hiçbir vakit ayrılmayan, onu daima gözetim altında tutan manevî bir bekçi gibidir. Bu bekçi, insanlar üzerinde son derece etkili olduğundan, hem onu gizli-âşikâr bütün fenalıklardan alıkoyar, hem de her nevi iyiliklere sevkeder. Allahü teâlânın herşeyi bileceğini, hiçbir şeyin ondan gizlenemeyeceğini idrâk eden müslüman şahsiyette güçlü bir irade oluşur. Böyle güçlü bir karaktere sahip olan kişilerden meydana gelen bir toplumda ise, âsâyiş ve istikrar, nizam ve âhenk bulunur.
8- İslam dini bilimle çelişmez. bilim, madde âleminin, hayatın ve özellikle insanın nasıl var olduğunu inceler, bu âlemde cereyan eden İlâhî kanunları bulup çıkarır. Bu kanunlar sayesinde insanlığın teknik ve medeniyette daha fazla ilerlemesine imkân hazırlar. İslam ise, kâinatın ve madde âleminin niçin yaratıldığını ve yaratıcısının kim olduğunu ortaya koyar. Özellikle insanın varlıklar içindeki müstesna mevkiini, yaratılış gayesini ve bu dünyadaki vazifesinin mahiyetini belirtir.
9- İslam dini her türlü ahlâkî fazîletin kaynağıdır. Kur’an-ı kerimde bulunmayan ahlakî bir fazilet yoktur. Bir milletin ahlakî yönden alçalması kadar müthiş bir felaket yoktur. Tarih boyunca pek çok millet, ahlaken tefessüh ettikleri (çürüyüp bozuldukları) için batmış, tarih sahnesinden silinip gitmiştir.
10- Netice olarak diyebiliriz ki: İslâm'ın dışında kalan bütün dinler, yerel ve mahalli iken İslam evrensel ve umumidir. Bunun içindir ki, diğer dinler geceleyin bir sokağı aydınlatan birer fener ve sokak lambası gibidir. İslam ise, bütün dünyayı aydınlatan güneş hükmündedir. Güneş doğduktan sonra, artık sokak fenerine hiç ihtiyaç kalmaz.