11.05.2013
İkinci Halife’nin vefatı üzerine, yeni halifeyi seçmek için kurulan heyette arabulucu olan Abdurrahman bin Avf Hazretleri, diğer üyelerin de görüşlerini alarak Hazret-i Osman’ı üçüncü halife olarak ilan etti.
Hicrî 35’te, Hulefa-i Raşidin’in üçüncüsü olan Hazret-i Osman radıyallahü anh’a karşı isyan çıktı. Mısır, Basra ve Kufe’den gelen isyancılar; Medine-i münevvere yakınındaki bir yerde toplanarak şehre elçi gönderdiler. Halife Hazret-i Osman da, onlara Hazret-i Ali‘yi gönderdi. İkna olan isyan-cılar, şehre girmeden Mısır‘a dönmek üzere yola çıktılar.
Fakat yolda rastladıkları bir adamın üzerinde bir mektup buldular. Mektuptan: “Mısır’dan Medine’ye gelen isyancıları öldürün” gibi bir mana çıkardılar. Buna çok kızan isyancılar, Medine-i münevvereye geri dönerek mektubun içeriğini, arabulucu olan Hazret-i Ali’ye aktardılar. Hazret-i Ali de, Halife Hazret-i Osman’a bu mektubu sordu. Fakat Hazret-i Osman, böyle bir mektuptan haberi olmadığını söyledi. Daha sonra mektubu, Hazret-i Osman’ın kuzeni ve damadı olan Mervan’ın yazdığı anlaşıldı.
Bunun üzerine isyancılar, Hazret-i Osman’a; “ya halifeliği bırak ya da bize mektubu yazan Mervan’ı teslim et,” dediler. Hazret-i Osman tarafından önerileri kabul edilmeyen isyan-cılar, harekete geçtiler. Hazret-i Ali’nin bütün çabalarına rağmen, Halife’nin evini kuşatmaya başladılar.
Hazret-i Ali’nin iki oğlu Hazret-i Hasan ve Hazret-i Hüseyn ile köleleri, Halife’nin kapısının önünde durarak isyancıların içeriye gir-melerini engellediler. Ancak komşu bir evin damından at-layarak içeri giren isyancılar, tam Kur’ân-ı kerim okuduğu sırada üçüncü Halife Hazret-i Osman’ı şehid ettiler.