timberland outlet polos lacoste mbt baratos nike roshe run ghd outlet hollister madrid nike outlet nike huarache joyas pandora Gafas ray ban ray ban baratas ralph lauren espa?a gafas oakley nike sb baratas new balance baratas nike free baratas boligrafos montblanc air jordan ireland new balance ireland

timberland outlet polos lacoste mbt baratos nike roshe run ghd outlet hollister madrid nike outlet nike huarache joyas pandora Gafas ray ban ray ban baratas ralph lauren espa?a gafas oakley nike sb baratas new balance baratas nike free baratas boligrafos montblanc air jordan ireland new balance ireland

19 Mart 2024 Salı
06:55
Kültür-Sanat   Önceki Haber     |     Sonraki Haber       |      ANA SAYFA
Hızlı Yazdır! Hızlı Yazdır        
Yazı boyutunu:    

Tarih/Saat: 6 Ekim 2018 Cumartesi, 23:41:56

Sultan Abdülhamid'in Statükosunu Çiğnemek İstiyorlar

Edip Cudeh ElHüseyni: “Hristiyanların kendi aralarındaki anlaşmazlıklardan ötürü Selahaddin Eyyûbi, Kilisenin anahtarlarının Ehl-i Beyt’e teslim edilmesini istedi. Bunun sebebi emanetin uzun yıllar muhafaza edilmesi içindi. Ve anahtarlar Cudi ailesine yani ailemize verildi. Anahtarın Ehl-i Beyt’te olma sebeplerinden bir diğeri ise Kıyamet Kilisesi’ni korumaktı. Şu an elimizde emanet bir emanname var.”

Kudüs’teki en önemli ziyaret noktalarında biri tüm Hristiyan aleminin en kutsal mabedlerinden olan Kıyamet Kilisesi. Selahaddin Eyyubi döneminden bu yana soyu Ehl-i Beyt’e dayanan Cudi el Hüseyni ailesi tarafından kapıları açılan Kilise’nin iç işleyişi Sultan Abdülhamid Han tarafından yürürlüğe konulan statüko ile sağlanıyor. Bugün Kiliseyi açma görevi ise Edip Cudeh ElHüseyni’ye ait. Mücahit Akbal, Selahattin Eyyubi döneminden bu yana kutsal bir emanet olarak bu sorumluluğu sürdüren ailenin bugünkü temsilcisi Edip Cudeh ElHüseyni ile Star Pazar için konuştu.

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Bu sorumluluğu ne zamandan beri taşıyorsunuz? 

Adım Edip Cudeh Elhüseyni (Al Gussiye). Bizler Cudi el Hüseyni ailesiyiz. Soyumuz, Efendimizin (SAV) soyuna dayanır. Vazifemiz Kıyamet Kilisesi’nin emini ve muhafızı olmak. Mescid-i Aksa baş imamı olan babam 11 Aralık 1992’de Hakka yürüdükten sonra Kilise’nin anahtarlarının varisi oldum. Babam, vazifesini eda ederken hep yanındaydım. Sekiz yaşımdayken bana Kilise’nin kapılarını açtırmıştı.Anahtar, ailemizde babadan en büyük oğula teslim edilir. Adet bu yöndedir. 

Kıyamet Kilisesi neden bu kadar önemli? 

Burası dünyanın en tanınmış kiliselerinden biri olup, Hristiyanlar için kutsallar kutsalı olan bir mabed. Bizler aynı zamanda kutsal kabrin mührünü taşıyoruz. Hristiyanların burayla alakalı farklı inanışları var. Bir çoğu Hz. İsa’nın katledildiğine ve buraya defnedildiğine inanıyor. Bazıları defnedildiğine ancak üç gün sonra semaya yükseldiğine inanıyor. Buraya “Boş Kabir Kilisesi” diyenler de mevcut. Onlarla uzlaştığımız nokta ise tam burası. Zira bizler de o kabirde Hz. İsa’nın yatmadığına inanıyoruz. 

Ailenizin ve sizin Kilise ile ilgili görevleriniz neler? 

Bizim burada özellikle Osmanlı döneminde önemli vazifelerimiz vardı. Bizler, aile olarak bir nevi Sultan’ın buradaki sağ koluyduk. Mescid-i Aksa’nın imamlığından, Kudüs Sancağı’nın tasarrufuna kadar birçok önemli vazife sayabilirim. Buna ek olarak Musa (A.S.) Yunus (A.S.) ve Lut (A.S.) vakıflarında da vazifelerimiz vardı. Bunların hepsi ile ilgili fermanlar mevcut. Osmanlı buradan ayrıldıktan sonra bir kısmı bitmiş oldu. Değişmeyen vazifelerimizden biri Kıyamet Kilisesi’ne ait anahtarların muhafızlığı. Kilisenin iki tane anahtarı var. Biri açıyor, biri kapıyor. Anahtarlardan bir tanesi haçlı döneminden kalma 1000 yıllık bir anahtar. Selahaddin Eyyûbi döneminden kalma anahtar da bulunuyor. Günümüzde ondan aldığımızı kullanıyoruz. Haçlılardan kalma olan anahtarın ucu 500 sene önce kırılmış.

Hristiyanların bayramlarında katıldığınız özel ritüeller var mı? 

Evet Fısıh Bayramı’nda böyle bir görevim var. İçeri giriş Ortodoks ve Ermenilerden iki kişi ile birlikte oluyor. Kabri kontrol ediyoruz. Kabrin dışına çıktığımızda karşımızda tüm sorumlular bulunuyor. Kabrin mührü var. Bununla kutlama yapmak istiyorlar statükoya göre. 1852 yılında Abdülhamid Han’ın çıkarmış olduğu bir statüko bu. Rum Ortodokslar kabrin teftişinden sonra kutsal sarı mumla kapatırlar ve ben bendeki mührü kabrin üstüne koyuyorum ve böylece Hristiyanların Fısıh Bayramları başlıyor. Kutlamalar bitince Patriğin korumaları beni Patriğin salonuna götürüyor ve ben bayramlarını tebrik ediyorum. Ve bu şekilde kabrin ve mührün sağlam ve güvende olduğunu söylüyorum. Sonrasında benim arkamdan kabre kadar geliyor ve koymuş olduğum mührü kaldırıyor. 1852 yılından beri bu görevi de yürütüyoruz elhamdülillah. 

Peki neden Kıyamet Kilisesi’nin anahtarı Müslümanlarda? 

Hz. Ömer Efendimiz burayı fethettikten sonra bir emanname hazırlatmış ve emanname dünyanın her yerine dağıtılmış. Bu emanname İslam dininin ne kadar adil bir din olduğunu anlatır. Çocuklara dokunulmaması, yaşlılara, kadınlara el sürülmemesi gibi noktalarda herkese eman ve güven verir. Hz Ömer’in bu emanetine ihanet eden Haçlılardır. Kıyamet Kilisesi’ni yenilemeye başladılar ve içerisindeki bazı eserler kaybolmaya başladı. Kiliseyi taşımayı bile düşündüler. Şu anki hali İslam öncesi olan Kilise değil, yeni halidir. Selahaddin Eyyubi’nin Kudüs’e girmeden 39 yıl önceki halidir. Selahaddin Eyyûbi 1187 yılında Kudüs’ü fethettiğinde, beraberindekiler Kilisenin yıkılmasını teklif etmişler. Çünkü Haçlılar Kudüs’e geldiklerinde 70 bin Müslümanı katletmişlerdi. Bunun intikamını almak için böyle bir teklifte bulunmuşlar. Selahaddin Eyyûbi ise bunu kabul etmedi. Çünkü Hz Ömer’in emannamesini yaşatmak ve ona sadık kalmak istiyordu. Sonrasında Hristiyanların kendi aralarında çıkan anlaşmazlıklardan ötürü Selahaddin Eyyûbi, Kilisenin anahtarlarının Ehl-i Beyt’e teslim edilmesini istedi. Bunun sebebi ise bu emaneti uzun yıllar muhafaza edilmesi ve korunması içindi. Ve anahtarlar ailemize teslim edildi. Şu an elimizde emanet bir emanname var. Onu canımız pahasına bile olsa korumamız gerekiyor. Kimler bu Kilise’ye bir zarar vermek isterse karşısında Ehl-i Beyt’ten olan ailemi bulacaktır. Hikmetlerle dolu bu vazife 1187 yılından bu güne kadar devam ediyor. Çünkü bu çok büyük ve çok ağır bir emanet. Kıyamet günü hesaba çekileceğiz ve bize bu emanete sahip çıkıp çıkılmadığımız sorulacak. Bunun şuurunda olarak yaşamaya gayret ediyoruz. 

Bu görevin zorlukları var mı?

Bugünlerde çok zor günler geçiriyoruz. Bizi çok sıkıştırıyorlar. Allah’ın izniyle karşılarında duruyoruz. Rabbimiz bizi muvaffak edene dek devam edeceğiz. Maalesef İslam aleminden bize sahip çıkan kimse yok. Filistin yönetiminden ve Ürdün yönetiminden yardım istedik, destek olmadılar. Krallara mektuplar gönderdik, yanımızda olmadılar. Birçok devlet başkanına yöneldik kimse dönüp bakmadı. Bizler elimizden geleni yaptık diye cevap verebilecek olmanın umuduyla yaşıyoruz. 

En soldakiler Kilise’ye girmek isteyenler; fesli olanlar Osmanlı askerleri; askerlerin sağındakiler  ise Cudi el Hüseyni ailesinin fertleri. 

İsrail, Kilise’den vergi almak istiyor

Bu yıl Şubat ayında İsrail Belediyesi Kilise’yi vergiye bağlamak istedi ve tepkiler oldu. Bu tasarı kabul edildi mi? Kilise vergi ödüyor mu?

Siyonist meclisin bodrumlarında oyunlar çevriliyor. Siyonist Belediye Başkanı’na kilise vergilerinin arttırması tavsiye edildi. Onun ardından belediye bizden yüksek meblağlar istedi. Aynı zamanda İsrail Hükümeti, Meclis’e bir kanun müsveddesi takdim etti. Bu kanunla camiler ve kiliselerin varlıkları için vergi istenildi. Bizler bunu duyduktan sonra itiraz ettiğimizi göstermek için Kilise’nin kapılarını üç gün kapattık. Kıyamet Kilisesi Hristiyan dünyası kiliselerinin en eskisi sayılır. Ben bu kanunu Sultan II. Abdülhamid tarafından yazılmış ve uygulanmış Statüko’nun iptali hükmünde sayarım. (Statüko camilerde ve Kiliselerde vergi toplamanın yasaklandığı kanundur.) Devlet-i Aliyye’nin kanunlarını çiğnemek gibi diyebilirim. Kilisenin kapıları üç gün kapalı kalınca işgalciler kararı geri çekti. İsteklerin dinlenmesi ve rapor edilmesi için Hükümet’in bir bakanını tayin ettiler. Bunların Hükümeti’ne güvenilmez ve biz onlardan sivil bir çözüm beklemiyoruz. Çünkü onlar merhametsiz. Filistin’i, Kudüs’ü, camilerimizi ve kiliseleri işgal ettiler. Allah bizleri, onların karşısında muzaffer etsin diye dua ediyoruz.

Görevlerimiz fermanla sabit 

Bizler Kudüs’te Sultanların fermanlarına en çok sahip olan aileyiz. Kudüs’te bizim elimizdeki fermanların aynısı yoktur. Elimizde bulunan fermanlar Yavuz Sultan Selim ile başlar V. Muhammed Reşat dönemine kadar 28 sultana ait fermanlar var. Fermanların çoğu ailemizle ve bize verilen görevlerle alakalıdır. 2018 yılı başında Ankara’ya davet edildik. Osmanlı’nın Kudüs’ten ayrılışının 100. yılı münasebetiyle orada bulunduk. Gazi Üniversitesi’nde seminerler, konferanslar yapıldı. TİKA Ankara’da bize Türkçe ferman verdi. Bizdeki fermanların kopyalarını verdik. Onlar da bizde olmayanları bize verdiler. Osmanlı arşivinde aile ile ilgili çok fazla ferman bulunuyor. 

“Kıyamet Kilisesi’nin anahtarlardan biri Haçlı döneminden kalma 1000 yıllık bir anahtar. Selahaddin Eyyûbi döneminden kalma anahtar da bulunuyor. Günümüzde Selahaddin Eyyubi’den kalan anahtarı kullanıyoruz.”

   star.com.tr

 

   manahaber.com bağlantı verdiği sitelerin içeriğinden
   sorumlu değildir.

 

Paylaş :

Diğer Haberler
Tarihî Harran Ulu Camii 8 Asır Sonra İbadete Açılıyor!..
Çamlıca Camii'nde İlk Ezan Okundu
İslam ve Müslümanlar Arasındaki Çelişki
Zikir, İmanı Tecdid Eder!..
İslam, Nefretle Yanan Dünyayı Kurtarmanın Gerçek Yolu
Diyanet'ten Kura-ı Kerim İle Alakalı Önemli Açıklama
Bin Kişiyi Müslüman Yapan Belçikalı Hanımefendi
Başörtüsü Yerli ve Millidir!
ALLAH'TAN KORK!
SIRATI GEÇTİN Mİ?
İnsanlığın Hedefi Yeryüzünün İmarı Olmalı
İmam-ı Azam'dan Önemli Beş Nasihat
Sünnet'siz Bir Kur'an Düşünülemez!..
Güzel Gören Güzel Düşünür
Kafaya Bak! "Öğrenciler Namazın Nasıl Kılındığını Görmesin!"
Avrupa’nın En Büyük Bilimsel İslam Kütüphanesi
Norveç'te İslam Hızla Yayılıyor
Arapça Kitap Fuarı Devam Ediyor
4. Arapça Kitap Fuarı Başladı
Arapça Kitap Fuarı Açılıyor!..
100 Siyasetname Tercüme Edilecek
Hadis Düşmanlarına Tokat Gibi Cevap
Türkistan'a Yeni Şekil
Diyarbakır’a İslam Bilim Müzesi
2 Yılda Hazırlandı...
Eski Ramazanlar, Yeni Ramazanlar
Selanik'e İslam Sanatları Müzesi
Diyanet Akademisi Geliyor!
Nusaybin'in UNESCO Adayı Camisine Ziyaretçi Akını
Slovenya’da İlk Minareli Cami
Mimar Sinan'ın Bosna'daki Drina Köprüsü
Ziyaretçi Sayısı 2 Milyonu Geçti
Güneydoğu'nun 'Çok Dilli' Kütüphanesi Büyüyor
Yeryüzü Nura Boğuldu O Gece!..
Farklı Anlayışları Birbirine Karşı Kışkırtıyorlar!..
  YAZARLAR
  GAZETE 1. SAYFALAR
  ÖNE ÇIKANLAR
  TARİHTE BUGÜN
19 Mart 1877
Osmanlı Devleti'nin ilk Mebusan Meclis'i toplandı. ...
19 Mart 1920
İzmir Müdafa-i Hukuk kongresi toplandı. ...
19 Mart 1958
Türk denizcilik tarihinin en büyük faciasında, İzmit Körfezi'nde Lodos ...
19 Mart 1965
Çeltek linyit kömürü ocaklarında meydana gelen grizu patlaması sonucunda ...
 
  SON DAKİKA
» Deprem sonrası yeni önlem: Altın ithalatı durduruldu
» Depremde vefat edenlerin sayısı giderek artıyor!..
» Erkeğin, Hanımına Karşı Görevleri...
» Tarihî Harran Ulu Camii 8 Asır Sonra İbadete Açılıyor!..
» Siirt Fıstığı İçin Müthiş Tesis!..
» Ayasofya'da Gıyabî Cenaze Namazı Kılındı!..
» 31 yıllık Acı: Halepçe!..
» İslam'da Zekâtın Yeri ve Önemi!..
» Almanlar: Müslüman Başbakanı Tartışıyor
» Çamlıca Camii'nde İlk Ezan Okundu
» İmran Han: Keşmir Sorununu Çözen Nobel'e layıktır!..
» İstanbul Havalimanı’nda 16 Bin Kişiye İş Fırsatı!
» Çamlıca Camii'nde İlk Ezan Ne Zaman?
» İslam ve Müslümanlar Arasındaki Çelişki
» Kaza ve Kadere İmanın Mahiyeti
  PARA PİYASALARI
    Alış Satış
  USD %
  EUR %
  HAVA DURUMU
İstanbul /
Ankara /
İzmir /
  NAMAZ VAKİTLERİ
 
  GÜNÜN FOTOĞRAFI    Hepsini gör
  HARİTA

Haritayı Daha Büyük Görüntüle
  SON 24 SAAT
Copyright © 2008 - MANA HABER. Her Hakkı Saklıdır.  
manahaber.com bağlantı verdiği sitelerin içeriğinden sorumlu değildir.
Sitemizde yayınlanan yazı, resim, grafik, ses ve görüntüler, ancak izin alındıktan sonra, kaynak gösterilerek ve link verilerek yayımlanabilir.