timberland outlet polos lacoste mbt baratos nike roshe run ghd outlet hollister madrid nike outlet nike huarache joyas pandora Gafas ray ban ray ban baratas ralph lauren espa?a gafas oakley nike sb baratas new balance baratas nike free baratas boligrafos montblanc air jordan ireland new balance ireland

timberland outlet polos lacoste mbt baratos nike roshe run ghd outlet hollister madrid nike outlet nike huarache joyas pandora Gafas ray ban ray ban baratas ralph lauren espa?a gafas oakley nike sb baratas new balance baratas nike free baratas boligrafos montblanc air jordan ireland new balance ireland

20 Nisan 2024 Cumartesi
13:54
Yazarlarımız ANA SAYFA
Yazı boyutunu:    
Yazarın Diğer Yazıları :
 »  

Yazara E-Posta Gönder

Paylaş :    

İnsanı İnsan Yapan Dindir

4.07.2016

Din kelimesi lügatte; âdet, ibadet, hesab, ceza ve hüküm manalarına gelir. Istılahî yani terim manası ise, iki çeşittir: 1- Şer'î yani dinî hükümlerin tamamı. 2- Akl-ı selim sahibi kişileri, kendi güzel iradeleriyle, iki cihan saadetini temin eden güzel ve faydalı işler yapmaya sevk eden İlâhî bir kanûndur.

 Din; insanla Allah, insanla diğer insanlar ve insanla eşya arasındaki ilişkileri düzenleyen ve A’dan Z’ye kişinin hayatına yön veren, bütün davranışlarına esas olan kuralları ihtiva eden büyük bir sistemdir. Din; yemek yeme âdabından tutun da en büyük hukukî ve uluslararası meselelere kadar hayatın her ânı ve her yeri ile alakalı kural ve kaidelere sahiptir. Din, bir nevi insanın prospektüsü ve kullanma klavuzudur.

 Evet insanoğlu, varoluş hikmetini, Rabbine nasıl ibadet edeceğini, dünya hayatını hangi kurallara göre yaşayacağını dinden öğrenir. Dine uyan mütedeyyin kişi hep iyi ve faydalı şeyler yaptığı; her çeşit kötü ve zararlı işlerden de uzak durduğu için dünya da âhirette de mutlu ve başarılıdır.

 Bilindiği gibi insan, rûh ve bedenden ibaret olduğu için, bir maddî bir de manevî yönü vardır. Maddî gereksinimleri karşılamak nasıl bedenin vazgeçilmez bir ihtiyacı ise, manevî ihtiyaçları temin etmek de rûh için kaçınılmazdır. Rûhun bu önemli ihtiyaçlarını karşılayan kurum ise dindir.

 Din; insanın, her şeye kadir olan Allahü teâlânın mevcudiyetini kabul edip O’na yönelmesi, dua ve niyazlarla O’na sığınması; doğuştan getirdiği sığınma, güvenme ve bağlanma duygularının en güzel karşılığıdır. Dinin telkin ettiği; her şeyi var eden ve ayakta tutan Allahü teâlânın mevcudiyetini kabul edip O’na bağlanma, insanı kuvvetlendirdiği gibi, dua ve niyaz da insanı yüceltir.

 Din, fertlere kutsal duygu ve alışkanlıkları aşılayan, toplumları yüce idealler etrafında birleştirip birbiriyle kenetleyen çok önemli ve hayatî bir kurumdur. Din, insanlara hep hayırlı olanı tavsiye ve telkin eden, onları daima iyi ve faydalı şeyler yapmaya yönlendiren şümullu bir nizamdır.

 Din, insanın psikolojik yapı ve yaşayışında karşılaştığı yalnızlık, çaresizlik, korku, üzüntü ve sarsıntılar; hastalık, musibet ve felâketler karşısında ona ümit, teselli ve güven sağlayan en son sığınaktır. Ayrıca dini yaşayışın, insanı ruhî bunalımlardan koruduğu; kendisine ve çevresine karşı daha duyarlı ve faydalı yaptığı ilmen sabit olan bir gerçektir.

 Evet din; imkânların tükendiği, ümitlerin söndüğü yerde başlayan imkân yolu ve ümit ışığı, ilâçların dindiremediği acıların ilâcı, şaşkınların güvenli limanı ve yıkık gönüllerin son sığınağıdır.

 Din; adâlet, iyilik, fedakârlık, doğruluk, fazilet gibi yüce duyguların hayat menbaı; gaddarlık, kötülük, bencillik, ikiyüzlülük ve karaktersizlik gibi kötü huy ve alışkanlıkların önündeki en büyük engeldir.

 Din; kargaşa, anarşi, ahlakî çöküntü ve suç işleme önündeki en büyük seddir. Dinsizlik, herşeyden önce ahlâk fikrini yıkar. Çünkü dinin olmadığı yerde, ahlâkın hiçbir yaptırım gücü kalmadığından, dinsizlik her türlü kötülüğün yayılmasına ve genişlemesine ve neticede cemiyetin çökmesine sebep olur.

 Din, insanı hukuka saygılı yapar. Dinsizlik ise, hukuk fikrini ortadan kaldırır. Kendini herhangi bir ahlâkî müeyyideye bağlı hissetmeyen dinsiz insan, hiçbir hak ve hukuku tanımaz. Eline fırsat geçtiğinde gaddarca davranmaktan, her türlü kötülüğü işlemekten geri durmaz. Maddeye tapan ve şehvetlerine esir olan dinsiz insanda, insanlık karakteri âdeta silinir; fazîlet, ferâgat ve fedakârlık gibi yüce duygu ve alışkanlıklardan eser kalmaz.

 Din, insanlığın yaratılışından gelen fıtrî ve zarurî bir ihtiyacıdır. Din tarihin bütün devirlerinde ve bütün toplumlarda daima mevcut olan evrensel ve köklü bir kurumdur. Din, insanlığın vazgeçilmez bir gerçeği olması sebebiyle bundan böyle de varlığını devam ettirecektir. Tarihin hangi devresine bakılırsa bakılsın dinsiz bir toplum görülmemektedir. İnsanlık tarihinin her döneminde din, canlılığını korumuş ve insan hayatının ayrılmaz bir vasfı olma özelliğini sürdürmüştür.

 Din  çok kuvvetli bir ağaç gibi, insaniyetin geçirdiği inkılapların hepsinde hayatını muhafaza etmiş ve edecektir. Zamanın geçmesiyle, onun kaynağı kurumak şöyle dursun, bilakis, o menba gittikçe derinleşip genişleyecektir. Binaenaleyh, insan hayatı dinle başlamış olduğu gibi, dinle kuvvet bulacak ve nihayet dinle bitecektir.

 Allah’a imanın etrafında oluşturulan inanç sistemi dinin temelini oluşturur. Allah’ın özellikle varlığı ve birliğinin ortaya konulması, sıfatlarının kavranması ve sistemleştirilmesi aklî bir çabayı gerektirir ve tüm bunların kesinlik ifade eden bilgiye dayanması gerekir. Dolayısıyla din otomatik olarak insanı ilimle uğraştırır. Her dindar insan, az-çok bir araştırmacı ve fikir adamıdır. O, imanını güçlendirmek ve gelen darbelere karşı korumak için daima bir arayış içindedir.

 Dinin getirdiği ibadetler, Allah’a itaatin biçimsel göstergeleridir. Yalın ve teorik bir Allah inancı yeterli olmayıp bu inancın pratik olarak eylemle gösterilmesi ve sergilenmesi gerekir. İbadetin öz ve genel yapı itibariyle kaynağı da vahiy olduğu için belirli ibadetler, Allah’a itaat çerçevesinde yapılır. Bu bakımdan Allah, bizim ibadet olarak ne yapmamız gerektiğini belirlemiş ve kendisine bu şekilde ibadet etmemizi emretmiştir. İbadetler Allah’ın emri oldukları için, aslında onların gücü ve gizemi bu dünyanın ötelerine uzanır ve her biri Allah ile bağlantının değişik biçim ve boyutlarda gerçekleştirilmesine hizmet eder.

 Dinin emrettiği ahlak kuralları da, inanç ve ibadet yoluyla tesis edilmiş bulunan insan-Allah ilişkisinin, dünyevî planda her türlü tutum ve davranışa yansıması olarak değerlendirilir. İnsanın başkalarına iyi davranması, onlarla iyi geçinmesi, kötülük etmemesi ahlakî ve etik birer olgu olması yanında, Allah’ın hoşnutluğunu kazandıran davranışlardır.

 Binaenaleyh iman dinin, Allah’ı tanıma ve bilme boyutunu, ibadetler O’na itaat etme boyutunu, ahlak da O’nu sevme boyutunu teşkil eder. Buna göre mahiyet olarak; iman akıl ve bilgi; ibadetl inanç ve kanaat; ahlak ise, gönül ve duygu kaynaklıdır.

 Dinler; hak ve bâtıl olmak üzere iki çeşittir. Hak dinler, Allahü teâlânın peygamberleri aracılığıyla kullarına gönderdiği bütün dinlerdir. Bunlara semavî yani göksel dinler de denir. Eskiden dünyanın her bölgesinin kültürü, inancı, örf ve âdetleri farklı farklıydı. Karşılıklı fikir ve kültür alışverişi de oldukça zayıftı. Bu yüzden, her bölgeye ayrı ayrı peygamberler gönderilmiştir. Bütün semavî dinlerde itikad (inanç) ve ahlak (etik) kuralları aynıdır, fıkıh ve muamelat (ibadetler ve hukuk) sistemi ise biraz farklıdır.

 Bâtıl dinler ise, Allahü teâlâ tarafından gönderilmeyen ve bir peygamber tarafından tebliğ edilmeyen beşer mahsulü dinlerdir. Bâtıl dinler, insanların uydurdukları ilkel ve saçma sapan hurafelerden ibarettir.

 Âdem aleyhisselamdan beri uygulanan hak dinlerin çok azı günümüze kadar gelmiştir. Hıristiyanlık ve yahudilik gibi günümüze kadar gelenleri de insanlar tarafından yeni ilave ve çıkarmalar yapılmak suretiyle tahrif edilip bozulmuştur. Hıristiyanlık ve yahudilik gibi, aslı hak iken sonradan bozulan dinlere, muharref yani bozulmuş dinler denir.

 İslâmın dışındaki dinler, –faraza- değiştirilmemiş olsalar dahi, bugün onlarla amel etmek câiz değildir. Çünkü onlar, Allahü teâlânın son Peygamberi Muhammed aleyhisselamın getirdiği İslâm dini ile nesh olunmuşlar yani iptal edilip yürürlükten kaldırılmışlardır. İslâm dini ise, Kıyâmete kadar bâki ve kalıcıdır. Âyet-i kerimelerde buyuruldu ki:

 “Şüphesiz, Allah katında tek din, İslâm'dır." (Âl-i İmran 19)
"Kim, İslâm'dan başka bir din ararsa, bilsin ki; kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır." (Âl-i İmran 85)

 

Kaynak belirtmeden yazıların herhangi bir yerde yayınlanması kesinlikle yasaktır. Aksi takdirde 5846 sayılı kanunun gereği yapılır. Sitedeki yazılardan yazarların kendisi sorumludur; site yönetimi yazılardan sorumlu tutulamaz. Yazıların kullanımı için yazarın ve site yetkililerinin izni alınmalı ve kaynak gösterilmelidir.

Diğer Yazıları

Sükür Nimetin Sigortasıdır
“İslam Akaidi (Müslüman Neye Nasıl İnanır)” Çıktı
İmanın Sıhhat Şartları
Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat
Neden Bir Mezhebe Bağlanmak Gerekir?
Şecaatin Hayatımızdaki Yeri
Küreselleşen Dünyada Dinin Rolü
Sabır (Sıkıntılara Katlanma Gücü)
Dinimizde Çalışmanın Önemi
Hayâ (İnsanın En Karakteristik Özelliği)
 
<<  1 2 3 4 5 6 >> 

 

  YAZARLAR
  GAZETE 1. SAYFALAR
  ÖNE ÇIKANLAR
  TARİHTE BUGÜN
22 Nisan 1920
İtilaf Devletleri, Osmanlı Hükümeti'ni Paris Barış Konferansı'na davet etti. ...
22 Nisan 1925
Ticaret ve Sanayi Odalarının kurulmasını öngören kanun kabul edildi. ...
22 Nisan 1930
Ankara'da Sanayi Kongresi toplandı. ...
22 Nisan 1933
Osmanlı Duyun-u Umumiye İdaresi (genel dış borçlar) arasında imzalanan ...
 
  SON DAKİKA
» Deprem sonrası yeni önlem: Altın ithalatı durduruldu
» Depremde vefat edenlerin sayısı giderek artıyor!..
» Erkeğin, Hanımına Karşı Görevleri...
» Tarihî Harran Ulu Camii 8 Asır Sonra İbadete Açılıyor!..
» Siirt Fıstığı İçin Müthiş Tesis!..
» Ayasofya'da Gıyabî Cenaze Namazı Kılındı!..
» 31 yıllık Acı: Halepçe!..
» İslam'da Zekâtın Yeri ve Önemi!..
» Almanlar: Müslüman Başbakanı Tartışıyor
» Çamlıca Camii'nde İlk Ezan Okundu
» İmran Han: Keşmir Sorununu Çözen Nobel'e layıktır!..
» İstanbul Havalimanı’nda 16 Bin Kişiye İş Fırsatı!
» Çamlıca Camii'nde İlk Ezan Ne Zaman?
» İslam ve Müslümanlar Arasındaki Çelişki
» Kaza ve Kadere İmanın Mahiyeti
  PARA PİYASALARI
    Alış Satış
  USD %
  EUR %
  HAVA DURUMU
İstanbul /
Ankara /
İzmir /
  NAMAZ VAKİTLERİ
 
  GÜNÜN FOTOĞRAFI    Hepsini gör
  HARİTA

Haritayı Daha Büyük Görüntüle
  SON 24 SAAT
Copyright © 2008 - MANA HABER. Her Hakkı Saklıdır.  
manahaber.com bağlantı verdiği sitelerin içeriğinden sorumlu değildir.
Sitemizde yayınlanan yazı, resim, grafik, ses ve görüntüler, ancak izin alındıktan sonra, kaynak gösterilerek ve link verilerek yayımlanabilir.