DEAŞ’ın karşı çıkmasına ve IKBY bölgesinde uzun zamandan beridir sürmekte olan ekonomik bunalıma ve sıkıntılara rağmen bu açıklamanın siyasi devamı çabucak geldi. Mesut Barzani Erbil kentindeki başkanlık ofisinde kabul ettiği Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri AntonioGuterres ve beraberindeki heyete özellikle IKBY’nin kaderini tayin edecek “bağımsızlık referandumu” konusunu açtı ve “Dünyanın IKBY halkının kendi geleceği hakkında vereceği karardan haberdar olabilmesi için yakın bir zamanda bağımsızlık referandumu düzenleyeceklerini” resmen BM Genel Sekreteri’ne ve yanındaki heyete söyledi.
Senkronize olarak Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) Irak Parlamentosu’ndaki seçilmiş Milletvekili Erdelan Nureddin de, Irak hükümeti yetkilileriyle yaptığı görüşmelerde, “bağımsızlık referandumu”nun Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Parlamentosu için 2017 yılının Eylül ayında yapılacak milletvekili ve başkanlık seçimleriyle birlikte gerçekleştirileceğini açıkladı. Böylece Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde yapılması için uzun zamandır çaba harcanan “bağımsızlık referandumu”nun adı da konmuş oldu.
Bu referandumun yapılabilmesi için öncelikle bağımsız bir “seçim kurulu”nun oluşturulması olmazsa olmaz bir uluslararası kural. Bu yapılmazsa oylama “diktatörlük” veya da “dernek seçimi” olarak addediliyor.
Gerçekte Başkan Barzani’nin yaptığı açıklamanın devamı da var. Barzani, “Yapılacak bu referandum devlet ilanı amaçlı değildir. Daha ziyade bağımsızlık konusunda Kürt halkının isteğini belirlemek ve Kürt liderlerin uygun bir zamanda ve koşulda Kürt halkının isteğini yerine getirmeleri konusunda ne düşündüklerini saptamak içindir” diyerek gerçek niyetini de saklamıyor.
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Meclisi’nin eski başkan yardımcısı AsoKarim’in açıklaması ise çok dikkat çekici: “Merkezi Irak hükümeti ile federalizm denememiz hiç başarılı olmadı. Hiçbir sorunumuz çözülmedi. Özellikle de Şiiler anayasayı dikkate almadılar, kafalarınca takıldılar. Kürtler olarak bizler, daha başka yöntem ve formül bulmak zorundayız. Aksi takdirde bizim yasal ve politik statümüz hiç ilerleme göstermeden olduğu gibi kalacaktır.” AsoKarim’im sözleri, Eylül ayında yapılması planlanan referandumun gerekçelerini ortaya koyuyor.
IKBY Başkanı Mesut Barzani’nin babası olan Molla Mustafa Barzani, 1946 yılında Kürdistan Demokratik Partisi’ni, Irak hükümetinden otonomi elde etmek için kurmuştu. Oğlu Mesut Barzani’ye de “başkanlık” görevini 1979 yılında devretmişti. 2000’li yıllara kadar oğul Barzani “bağımsızlık” kelimesini ağzına almadı ve hiçbir yerde bağımsızlığa değinmedi. Ne zaman Kürt Bölgesi Irak anayasasında yerini aldı ve Kürtler kendi başlarında ayakta durmaya başladılar, o vakit Merkezi Irak Hükümeti ile araları soğumaya başladı. Ekonomik sıkıntılar bağların kopmasını hızlandırdı ve Kürtler her fırsatta “bağımsızlık” kartını ortaya koydular.
Küresel ve bölgesel gelişmeler, bağımsızlığı ilanı için referandum yapılmasına izin vermiyor ama Kürdistan Demokratik Partisi ile Kürdistan Vatansever Birliği’nin aldığı bu ortak karar, bu sefer, ne pahasına olursa olsun “bağımsızlık referandumu”nun yapılacağına işaret etmekte.
Genel kanı ABD, AB ve diğer devletlerin bu referandumu şimdilik tanımama eğiliminde oldukları, İsrail’in ise destek verdiği şeklinde. Sonucu bekleyip göreceğiz ancak bundan 34 yıl önce bağımsızlığını ilan etmiş olan KKTC’yi tanımamak için elden geleni yapan ABD ve AB, emsal teşkil edecek bir karara imza atıp, her zamanki ikiyüzlülüklerini ortaya koyacak gibi görünüyor…