Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Paris'te mizah dergisi Charlie Hebdo'da 12 kişinin öldürüldüğü saldırıyla ilgili basın toplantısı düzenledi. "Barışı asli değer olarak yücelten bir dinin mensubu olarak" saldırıyı şiddetle kınadığını ve tüm insanlığın acısını derinden paylaştığını söyleyen Görmez, İslamiyet adına yapıldığı söylenen saldırının doğrudan Müslümanlara yönelik olduğunu söyledi:

"Bu doğrudan Müslümanlara yönelik bir saldırıdır. İslam peygamberinin adının kullanılarak bir intikam duygusuyla yapıldığı söylenen bu katliam aslında Hz.Muhammed'in bütün insanlığa kazandırdığı değerlere yönelik açık bir saldırıdır. Bu saldırı doğrudan Müslümanlara yapılmış bir saldırıdır."

"Hiçbir din insanları öldürmeyi emredemez, aksine dinler insana hayat vermeyi emreder. Şiddet ve terör kimden ve nereden gelirse gelsin, kime yapılırsa yapılsın, insanlık suçu olarak kabul edilmelidir. İslam peygamberinin adı kullanılarak bir intikam duygusuyla yapıldığı söylenen bu katliam, İslamiyet'in yüce değerlerini yok etmeye yönelik bir saldırıdır."

'Saldırganların din inancı olamaz'

"Saldırıyı düzenleyenlerin ve onları 'maşa' olarak kullananların herhangi bir dine ya da peygambere inancı olamaz" diyen Diyanet İşleri Başkanı saldırganların tekbir getirmesini de değerlendirdi: 

"İslami simgelerin açık ve aleni olarak bu eylemi gerçekleştirenler tarafından kullanılmış olması algı manipülasyonudur. Algı mühendisleri akılla alay ediyorlar. Sadece Müslümanların değil, Batı kamuoyunun aklıyla da alay ediyorlar. Müslümanların en temel kavramlarını çarpıtma, dönüştürme amacını taşıyor. İslamın olmazsa olmaz kavramları manipüle ediliyor. Hayatımızın acı tatlı bütün anlarında temel vazgeçilmezlerimiz arasında yer alan her Müslümanın doğumunda kulağına okuduğumuz tekbir gibi müstesna bir kavram niyetleri meçhul gruplar tarafından çarpıtılıyor. İslam iman ve irfanında yeri olmayan karanlık emeller için tekbir alet ediliyor."

Müslümanlara provokasyon uyarısı

Görmez, "Hiçbir Müslüman ifade özgürlüğünü istismar ederek, Hz.Muhammed'e yönelik bir saldırıya onun tasvip etmeyeceği yöntemlerle karşılık veremez" dedi. Görmez saldırının Müslümanlara yönelik tehditleri arttırabileceği uyarısında bulundu, özellikle Batı ülkelerinde yaşayan Müslümanları provokasyonlara karşı uyardı:

"Batı kamuoyunda oluşan infiali anlıyor ve biz de paylaşıyoruz. Ancak bu teessür ve infial, Müslümanları topyekûn yok etmek amacıyla yönlendirilebilir. İslami simgelerin açık ve aleni şekilde kullanılmasını ve çalınmasını kabul etmek asla mümkün değildir. Her açıklama bu eylem kadar tahrip edici nitelikte olabilir. Bu algı mühendisliğinin tuzağına karşı Batı'da yaşayan Müslüman kardeşlerimizi, bütün kurumlarımızı ve hem de insaf sahibi bütün insanları duyarlı olmaya davet ediyorum."

Uluslararası camiaya çağrı

Görmez, terörden kaynaklanan ölümlerin barışa olan ihtiyacı arttırdığını söyledi ve çağrıda bulundu:

"Bütün dünyada terörden kaynaklanan ölümler adalete, barışa olan ihtiyacı arttırmaktadır. İnsanlığın hukuk ve barış özleminin gerçekleşmesi için aydınların ve bilim adamlarının ve uluslararası kuruluşların ortak bir vicdanı harekete geçirerek, sağduyulu şekilde ellerinden gelen gayreti ortaya koyması, insanlık sınavını geçmek adına yüce bir sorumluluktur. İnsanlığın cinnet, vahşet halinden uzaklaşarak, aklıselimle hareket etmesini niyaz ediyor, acıyı derinden paylaştığımı ifade etmek istiyorum."

İslamofobinin artması

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, İslamofobinin ortadan kaldırılması için İslam'ı temsil iddiasında olanlara büyük görev düştüğünü söyledi:

"Bu düşmanlığı merhametle ortadan kaldırabiliriz. Yüce Kur'an bize acımasızlıkları dostluklara dönüştürmenin yolunu gösteriyor. Kötülükleri kötülükle değil, iyilikle ortadan kaldırmak. Bütün İslami kurumların bu noktada daha hassas olmaları, adı Ahmet, Mehmet olan ve yanlış düşüncelerle İslami sembolleri kullananların en büyük zararı İslamiyet'e verdiklerini, Hz. Muhammed’e verdiklerini, buna karşı adeta bir seferberlik, merhamet seferberliği başlatarak, bu nefreti korkuyu ortadan kaldırmanın yollarını birlikte aramalıyız."