Mutluluk, büyük oranda insanın sahip olduğu nimetlerin farkına varması, o nimetleri bize vereni tanıması, ona teşekkür etmesine bağlı.
Bir öğrenciyi sahneye çağırdım. Öğrenci ve velilere şöyle seslendim:
“Sizi bir milyonerle tanıştıracağım.”
Çocuğa döndüm ve sordum:
-Sen zengin biriymişsin, milyoner olduğun söyleniyor.
-Hayır, ben zengin değilim.
-Zengin olduğunun farkında değilsin galiba.
-Yok, zengin değilim.
-Tanıdığım biri var. Beyni doğuştan özürlü. Beynini satacak birini bulursa satın alacak. Diyelim ki iyilik duyguların da kabardı ve satmaya karar verdin. Beynini kaça satarsın?
13 yaşlarında bir öğrenci olan Tuba, duraklamadan cevap verdi:
-Satmam.
-On milyon dolar veriyorlar.
-Satmam.
-Yüz milyon dolar.
-Beyinsiz doları ne yapayım?
Tuba’ya gözlerini, kulaklarını, ayaklarını satıp satmayacağını sordum. Hiçbirini yüz milyon dolar da verilse satmaya yanaşmadı.
Sözlerimi şöyle tamamladım:
“Bir iğne ustasız, bir harf kâtipsiz, bir kitap yazarsız, bir resim ressamsız, bir köy muhtarsız olmaz. Elimizi, ayağımızı, beynimizi, gözlerimizi, dünyayı ve bütün kâinatı yaratan elbette bir mimar ve harika bir yaratıcı var.
Pazarda, çarşıda, markette, kasapta alınıp satılmayan bu güzel ve değerli organları bize veren Allah’ı tanımalı, O’na teşekkür etmeliyiz.
Verdiği paha biçilmez nimetler gösteriyor ki O, bizi çok seviyor. Biz de O’nu sevmeli ve O’na şükran duygularımızı dile getirmeliyiz. O’na nasıl teşekkür edebiliriz?”
İmam hatip ortaokulu öğrencisi Tuba şöyle dedi:
“Dua ederek ve namaz kılarak…”
Tuba’yı tebrik ettim ve şunu sordum:
“Allah bize her gün 24 saat zaman veriyor ve bunun sadece bir saatini kendisine dua ve teşekkürle geçirmemizi istiyor. Beş vakit namaz abdestle beraber bir saate sığar. Günün 23 saatini dünyanın geçici işlerine harcıyoruz. Bir saatini bize eşi bulunmaz nimetler veren Rabb’imize teşekkür için ayırmak çok mu?”
-Hayır, çok değil, dedi Tuba.
Üstelik Rabb’imizi tanır ve O’na namazla teşekkür edersek bize ebedî cennet vaat ediyor.
Tuba ve bütün öğrencilerle ömür boyu başarılı ve mutlu olmak için şu kararları aldık:
1. Allah’ı tanımalı ve verdiği eşsiz nimetlere namazla teşekkür etmeliyiz.
2. Ebedî saadeti kazanmak ve dünyada huzur içinde yaşamak için haramı, helali, iyiyi, kötüyü, günahı, sevabı tanımalı; sevaplara koşmalı, günahlardan kaçmalıyız.
3. Rabb’imizin verdiği nimetleri, O’nun istediği doğrultuda kullanmalıyız. İnsan beyni okuma ve öğrenme programlıdır. Derslerimize iyi çalışmalı ve beynimizi verimli kullanmalıyız.
4. Kur’an-ı Kerim, inanıyorsunuz üstünsünüz, buyurur. Okulda üstünlük ders notları ile ölçülür. Notlarımızı yükseltmek için çalışmalıyız.
5. Hedefler koymalı, okulu bitirince ne olacağımıza karar vermeli ve hedefin kalbine yürümeliyiz.
6. Zamanı verimli kullanmalı, bunun için 3-4 saatlik uygulanabilir bir plan yapmalı, altına şu parolayı yazmalıyız: Üşenme, erteleme, vazgeçme!
7. Bilgisayar, cep telefonu ve televizyonu okulda ve ders çalışma saatlerinde kapamalı ve teknolojik aletleri bilinçli ve faydalı şekilde kullanmalıyız.
Bu sayede ömür boyu başarılı ve mutlu oluruz, öldükten sonra da huzura kavuşuruz.
Teşekkür: KüçükçekmeceBelediyesi kültür faaliyetleri milli eğitimi kıskandıracak kadar geniş kapsamlı ve imrenilecek kadar güzel. 100’den fazla öğretmenle 9 bilgi evinde, 40 bine yakın öğrenciye eğitim, motivasyon ve kültürel eğitim desteği veriyor.
Bilgi evleri üyelerine sosyalleşme ve yeteneklerini keşfetmeye yardımcı olmak amacıyla kulüp faaliyetleri sunuyor. Satranç, şiir, tiyatro, bilişim, puzzle, küçük mucitler, pratik İngilizce, akıl oyunları kulübü gibi çoklu zekâ esasına göre oluşturulan kulüplerde
öğrenciler hem kendilerini geliştiriyor hem de eğlenceli zaman geçirip yorgunluk atıyor.
Belediye Başkanı TemelKaradeniz ve ekibini tebrik eder, başarılarının devamını dilerim.