Bugün cumhuriyet döneminin en büyük çarpıtması olan Menemen Olayının 84. yıldönümü… Günümüzde de birçok kumpas ve provokasyonla karşı karşı kalan İslami kesim aleyhine başlatılan kampanyaların ilklerinden olan Kubilay meselesini değerlendiren tarihçi-yazar Kocabaş, Menemen olayının Müslümanları haksız yere yıllardır töhmet altında bırakmak ve gençliği İslâmiyet’ten soğutmak için tezgâhlandığını söyledi.
Bugün 23 Aralık 2014. Adına resmî açıklamalar ve resmî tarihlerde ‘İrticai Kalkışma’ ve ‘Şeriat ve Hilafet İsteme’ olarak adlandırılan ve 23 Aralık 1930’da Manisa’nın Menemen İlçesinde çıkan olayın 84’üncü yıldönümü. Menemen Hadisesi, resmî tarihin en çok çarpıttığı hadiselerin başında gelmektedir. Açıkça provokasyonların yapıldığı olaylarda, belli kesimlerin bu hadiseleri çarpıtmaları sonucu; fatura Müslümanlara çıkarılmıştır. Ne yazık ki, bu hadiseler haliyle tarih derslerinde de okutulmuştur. Genç nesilleri İslâmiyet’ten soğutmak için Menemen Olayını çıkardıklarını söyleyen tarihçi-yazar Süleyman Kocabaş, gazetemize çarpıcı açıklamalarda bulundu.
“MENEMEN OLAYI, GENÇLERİ İSLAMİYET’TEN SOĞUTMAK İÇİN YAPILDI”
Konuyla ilgili görüşüne başvurduğumuz tarihçi-yazar Süleyman Kocabaş, “Menemen olayının tarihteki bir benzeri, İttihat ve Terakki Partisi tarafından Sultan II. Abdülhamid’in tahttan indirilmesi için uğraş verilen 31 Mart olayı olmuştur. Tarihî gerçeklere aykırı olarak ‘II. Abdülhamid ve taraftarı gericilerin Meşrutiyeti yıkmak istemesi’ olayı olarak resmî tarihlere yansıtılan bu olay, o günden bugüne her yıldönümünde Müslüman kesimi suçlamanın ve genç nesilleri İslâmiyet’ten soğutmanın bir aleti ve tarih miti olarak kullanılmıştır” diye konuştu.
“MÜSLÜMANLARI HAKSIZ YERE YILLARDIR TÖHMET ALTINDA BIRAKMAK PLÂNLANDI”
Tek Partili Dönemin partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 31 Mart Olayından esinlenerek Menemen Olayını hazırladığını söyleyen Kocabaş, “İttihat ve Terakki Partisi gibi hem muhaliflerini tasfiye ve hem de Müslümanları haksız yere yıllardır töhmet altında bırakmak ve gençliği İslâmiyet’ten soğutmak için 23 Aralık 1930’da ‘Menemen Olayı’ olarak adlandırılan kendi çarpıtılmış olayı ve tarih mitini tezgâhlamıştır. Topu topu altı kişinin çıkardığı ve halkın desteğine sahip olmayan küçük bir olay, büyütülerek “Cumhuriyeti yıkmak için Şeriat ve Hilafet isteyen kalkışma” olayı olarak yurda duyurulmuştur” ifadelerini kullandı.
“MENEMEN, BİR KOMPLO ESERİDİR”
“Samimi bir Müslüman dinde yasak olduğu için içki ve esrar içerek bunları isteyemez” diyen Kocabaş, “Güya olayı çıkaran Nakşibendî tarikatından denilen 6 kişi ‘Esrar içtikten sonra’ şeriat ve hilafet istemişlerdir. Bütün bunlar, samimi Müslümanların yapacağı işlerden olmayıp, olayın tamamen bir tertip ve komplo eseri olduğunu tek başına ispat etmeye yeter. Görgü tanıklarının ifadelerine göre, olay yerine gönderilen asteğmen Kubilay’ın başı ‘kör testere’ ile kesilmemiş, başı yeşil sancağın ucuna takılıp sokaklarda dolaştırılmasının doğru olmadığından bahsedilmiştir. Anlayacağınız bunlar, ‘olayı büyütmek için’ uydurulmuştur” şeklinde konuştu.
“MUHALİFLERİ TASFİYE ADI ALTINDA NAKŞİBENDÎ TARİKATI BİTİRİLMEK İSTENDİ”
Türkiye’nin büyük bir manevi buhran içine düşmesinde Menemen Olayının rolünün büyük olduğuna dikkat çeken Kocabaş, “Menemen, Türkiye’nin en güçlü tarikatı Nakşibendî tarikatına yönelik ‘Muhalifleri tasfiye’ olayı olmuş, üstelik de gelecek yıllarda yıldönümlerinde 31 Mart olayı yanında, ‘Müslümanlara gözdağı vermek için’ denilerek bir tarih miti olarak kullanılmaya, 21. yüzyılın başlarına kadar devam edilmiştir. Gençliğimiz ise, bu iki tertip ve komplo olayı şahsında haksız yere İslâmiyet’ten ‘Müslümanlar gerici ve yobaz’ gösterilerek soğutulmuştur” diye konuştu.