Hz. Peygamber insanlara ümit verir ve teşvik ederdi: Resulullah, insanlara -doğru yaşadıkları sürece - cennete nail olabileceklerini haber vermiş ve Allahın rahmetini anlatmıştır.
Mesela Hendek savaşında şehir kuşatıldığında Müslümanlar zor anlar yaşamaktaydılar. Hazreti Peygamber elindeki balyozu kayaya vurdu ve şu müjdeyi verdi: Bana Şam’ın anahtarı verildi İkinci kez vurdu ve şu müjdeyi verdi: Bana İran’ın anahtarları verildi
Tekrar vurduğunda şu müjdeyi verdi: Bana Yemen’in anahtarları verildi
Olumlu davranışları takdir ederdi:
Hz. Peygamber insanların olumlu davranışlarını takdir ederdi. Onun bu yaklaşımını
Hz. Abbas şöyle anlatır: Bir gün Resulullah tuvalete gitti ben de abdest alması için bir kaba su hazırladım. Daha sonra Sevgili Peygamberimiz su dolu kabı görünce kimin hazırladığını sordu. Benim hazırladığımı öğrenince “Allah’ım onun dindeki anlayışını arttır” buyurdu.
Soru Sorardı
Soru sorarak muhatabın dikkatini çekerdi: Hz. Peygamber konuya dikkat çekmek için insanlara soru sorar sonra da onları bilgilendirirdi. Bir gün ashabına “Müslüman kimdir? Diye sordu. Onlar da Allah ve Resülü daha iyi bilir dediler. Bunun üzerine Efendimiz Müslüman elinden ve dilinden emin olunan kişidir buyurdu. Sonra Mümin kimdir diye sordu Ashap yine Allah’ın Resülü daha iyi bilir dediler. Bunun üzerine şöyle buyurdu: Müminlerin canları ve malları hususunda kendisinden emin olduğu kimsedir.
Örnek Verirdi
Konuyu anlatırken örnekler verirdi: Hz. Peygamber bir meseleyi anlatırken örnekler verir ve vermek istediği şeyi karşı tarafın benimsemesini sağlardı. Mesela namazın önemini anlatırken şöyle bir örnek vermiştir: Ne dersiniz birinizin kapısının önünde bir akarsu olsa sahibi oradan günde beş defa yıkansa kirinden bir şey bırakır mı? Orada bulunanlar hayır ya Resullah dediler. Bunun üzerine Efendimiz: Beş vakit namaz da işte böyledir. Onlarla Allah Teala günahları siler buyurdu.Çocukları camiye teşvik ederdi: Büyüklerin tutumu çocuklar için bir örnektir. Hz. Peygamber onların iç dünyalarına iner, sohbet eder sordukları sorulara cevaplar verirdi. Çocukları camiye götürür ve namaza teşvik ederdi. Torunu Ümeyye’yi omuzuna alır ve camiye gelirdi. Resulullah namaz kılarken Ümeyye orada beklerdi.
Anlattıklarını Tekrar Ederdi
Anlattıklarını tekrar eder ve yerleşmesini sağlardı: Hz. Peygamber verdiği bilgilerin kalıcı olması için gayret gösterirdi. Ashabına yeni bilgiler verirken üç defa tekrar eder ve bu bilgilerin zihinlere yerleşmesini sağlardı. Bu konuda Enes (ra) şöyle der: “Hz. Peygamber bir şey söylediği zaman anlaşılıncaya kadar onu tekrar ederdi. Bir topluluğa uğradığında selam verirdi. Konuştuğu zaman ne az ne de çok konuşurdu. Konuşurken lüzumsuz söz söylemez, sözü uzatmazdı.” Muhatabına hitap ederken onun genel özelliğini dikkate alırdı: Hz. Peygamber insanlarla konuşurken onların anlama kapasitelerine göre hitap ederdi. Hz. Ali şöyle rivayet eder: Sevgili Peygamberimizin çabuk konuşmazdı. Her işitenin anlayacağı şekilde teker teker konuşurdu. Çocuklara özel ilgi gösterirdi: Bazen Resulullah’ı ziyaret edenler çoğalır ve ortam iyice kalabalıklaşırdı. Böyle durumlarda Hz. Peygamber çocuklara öncelik verir şöyle buyururdu: “Çocuklar gelirse sakın onları bekletmeyin, hemen içeri alın” O çocuklara çok değer verirdi. Karşılaştığında selam verir, konuşur ve onlara İslam’ı anlatırdı. Medine’de bir caddede yürürken bir kadının çocuğunu çağırdığını fakat çocuğun annesini dinlemediğini gördü. Kadın çocuğu eve gelmesini temin etmek için “Eğer gelirsen sana şunları alacağım diyordu. Hz. Peygamber kadına yaklaştı:
“Gerçekten çocuğa vaat ettiklerini alabilecek misin?
Kadın ”Hayır alamam” dedi.
Hz Peygamber kadını uyardı:
Bilesin ki, bu yalan olarak yazılır”