Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ) Medeniyetler İttifakı Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Recep Şentürk, medeniyetler arası ilişkilerin yapısal dönüşüme uğradığını ve medeniyetlerin içiçe geçtiğini söyledi. Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Açık Medeniyet: Küreselleşme ve AB Sürecinde Medeniyetimizin Geleceği Konferansı”nda konuşan Şentürk, geçmişte medeniyetler arası ilişkilerin son derece sınırlı olduğunu anlattı. Şentürk, iletişim ve ulaşımdaki hızlı ilerlemelerle mesafenin öneminin sıfırlandığını, uzaklığın insanların ulaşımını ve iletişimini engellemediğini dile getirdi. Klâsik dönemde sadece coğrafi açıdan yakın medeniyetlerin il halinde olduklarına dikkati çeken Şentürk, şu anda ise bütün medeniyetlerin iletişim kurduğunu vurguladı.

FARKLI MEDENİYETLER AYNI MEKÂNI PAYLAŞIYOR
Medeniyetler arası ilişkilerin giderek yoğunlaştığını aktaran Şentürk, medeniyetlerin iç içe girmesinin “çok medeniyetli toplum” denilen yeni olguyu doğurduğunu belirtti. “Medeniyetler arası ilişkiler, yapısal dönüşüme uğradı ve medeniyetler iç içe geçti” diyen Şentürk, “Artık insanlar farklı medeniyetlerle aynı mekanı paylaşabiliyor. Farklı medeniyetlerden insanlar artık farklı coğrafyalarda yaşamıyor, aynı mekânı paylaşıyor. Şehirler giderek daha fazla kozmopolit hale geliyor çünkü farklı şehirli insanlar farklı bölgelerde yaşamaya başlıyor. Örneğin, şu anda İstanbul’da dünyanın her yerinden insanlar var. Ben buna ‘çok medeniyetli toplum olgusu’ diyorum. Çok farklı din, medeniyet ve ırklardan insanlar aynı yerde yaşayabiliyor” ifadelerini kullandı. 
      
ABD ORDUSUNDA BİNLERCE MÜSLÜMAN ASKER VAR
Şentürk, İslâm dininin Amerika’da en hızlı yayılan ikinci din konumunda olduğuna işaret ederek, 5 bin Müslüman’ın kongre binasının önünde Cuma namazı kılabildiğini anlattı. Yarım asır önce böyle bir şeyin düşünülemeyeceğini dile getiren Şentürk, sözlerini şöyle tamamladı: “Batı medeniyeti, İslâm medeniyetini, İslâm medeniyeti de Batı medeniyetini etkiliyor. Burada bütün medeniyetler birbirlerini etkiliyor. ‘Birbiriyle iyice karışan, iç içe giren bu medeniyetlere mensup insanlar arasındaki ilişkileri nasıl düzenleyeceğiz’ diye soru ortaya çıkıyor. Buna ‘farklılık yönetimi de’ diyebiliriz. Şu anda bütün dünya medeniyetlerinin, bütün ülkelerin en temel problemi farklılık yönetimidir. Bunlar barış içinde idare edilirse çok büyük güç haline dönüşebilir, iyi idare edilemezse en büyük çatışmanın kaynağı olur. Bu da küresel seviyede medeniyetler çatışması doğurabilir. Meselâ Amerika’da 10 milyon Müslüman var. Amerikan ordusunda binlerce Müslüman asker var. Müslümanlar ayrı yerde yaşamıyor, Amerika’nın içinde yaşıyor. Şu anda İslâm dünyada en hızlı yayılan din.”