Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, çözüm sürecine dair konuşurken, bu günlerde herkese Bediüzzaman Said Nursî’nin “Şam Hutbesi”ni özellikle okumasını tavsiye ettiğini ve bu hutbede insanların yeise düşmemesinin yer aldığını kaydetti.
Van’da bulunan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, şehirdeki bir otelde düzenlenen AKP İl Danışma Kurulu toplantısına katıldı. Bakan Davutoğlu, “Bütün meselemiz, dâvâmız; kadim kardeşliği yeniden sağlamak ve herkesin kültürüne saygı duyan bir anlayışı getirmek” dedi.
Konuşmasında ünlü Kürt düşünür ve şair Feqiye Teyran’ın Kürtçe şiirlerini okuyan Davutoğlu, “Madem ki insanın sırrını anlatır, bütün o dillere biz ‘esselâm’ deriz. Selâm olsun Rabbimin yarattığı bütün milletlere, dillere, kültürlere ve beşerlere...” ifadesini kullandı. Davutoğlu şöyle devam etti:
“Bütün vilayetler bizim için kutsaldır, değerlidir. Van’a geldiğimizde kent için ‘irfan şehri’ dedik. İster Van Kalesi’ne çıkın, ister eski Van’da dolaşın, bu kültürün her türlü özelliğini hissedersiniz. Van, İran’ı Anadolu’ya bağlayan bir şehir. İpekyolu da bütünüyle Van’ın üzerinden geçer. Türkiye ölçeğinde proje üretenler Van’ı es geçemezler, geçmişteki devletlerde olduğu gibi. Tarih dönemlerindeki devletlerin ihmal etmediği ve üzerinde stratejik planların yapıldığı bir şehirdir Van’
ŞAM HUTBESİNİ TAVSİYE EDİYORUM
Demokratikleşme sürecinin bir restorasyon meydana getirdiğini ve Diyarbakır’da verilen mesajın bunun en büyük işaretlerinden biri olduğunu dile getiren Davutoğlu, Türkiye’de hiç kimsenin ikinci sınıf vatandaş olarak görülemeyeceğini ifade etti. Davutoğlu, çözüm sürecinin hız kesmeden devam ettiğini, bu topraklardaki insanların arasına nifak sokmak isteyenlere karşı herkesin Van Kalesi kadar sağlam durması gerektiğini bildirerek, bu günlerde herkese Bediüzzaman Said Nursî’nin “Şam Hutbesi”ni özellikle okumasını tavsiye ettiğini ve bu hutbede insanların yeise düşmemesinin yer aldığını kaydetti.
Davutoğlu, üzerinde çalıştıkları projelerin gerçekleşmesi için barış ve huzur ortamının tesis dilmesi gerektiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Gençlerimizin bir tek telini bile kaybetmeye tahammülümüz yok artık. Onun için çözüm sürecine sıkı sıkı sarılacağız. Millî kardeşlik anlayışıyla nasıl Van’dan Sarıkamış’a yürüyen insanların hangisi Kürt’tü hangisi Zaza’ydı sorulmadı. Nasıl Çanakkale’de yanyana olanlar birbirlerinin kültürünü sormadılar. Sadece aynı yere secde ettiklerini farkettiler, işte millet olmak budur.”